top of page

Korona Günlükleri 1

  • Yazarın fotoğrafı: Jacko NAMET
    Jacko NAMET
  • 18 Mar 2020
  • 3 dakikada okunur


Herkese Merhabalar,


İsmim Jacko NAMET. 46 yaşındayım, Amir adında 13 yaşında bir oğlum, 5 yaşında Emma adında bir kızım ve tabii ki eşim Tuna var. İstanbul'da yaşıyoruz.


Malum gündem Korona. Bende kendimce bu konuda hem fikirlerimi yazacağım hem de günlük yaptığım şeyleri burada bir günlük şeklinde tutacağım. Bu günlükleri ilerleyen günlerde bu virüs meselesi bitince okumak bana iyi gelecek diye düşünüyorum. İnsan panik zamanlarında gelişime açık olur ben de bu zamanı kendimi yazarak geliştirmeye harcayacağım. Size ilginç gelmeyebilir hatta bazı şeyler komik de gelebilir ama olsun sıkıntı yok maksat içimi dökmek zaten. Yazılarım iki bölümde olacak birinci bölümde gün içinde yaptıklarımı, duygu ve düşüncelerimi paylaşacağım, ikinci bölümde ise virüs hakkında yazacağım. Kendi bakış açımla neler düşündüğümü ve etrafımda gördüğüm virüs yüzünden olan gelişmeleri yorumlayacağım.


Sabah 08.00 de uyandım, içimden bir ses bugün işe gitme diyordu fakat baskın olan diğer ses git işine hayat devam ediyor diyordu. İşe gitmekten çekinmem sadece virüs kapma veya eve getirme endişesi ama bir yandan da bir şey olmayacağına olan inancım çok sağlam. Virüs olayı başladığından beri telefonum baş ucumda hem de uçak modunda değil, sanki gece yarısı biri arayacakmış gibi bir duygum var biliyorum saçma ama bir savunma mekanizması sanırım. Uyanır uyanmaz ilk baktığım çocuklarım. Her ikisi de melek gibi uyuyorlar, ve aklıma ilk gelen acaba her şey iyi olacak mı sorusu. Bu güne iyi başladım hatta hayatımda ilk defa saat 13.30 a gelmiş olmasına rağmen tırnaklarımı yemedim(benim için büyük olay 6 yaşımdan beri tırnakları kemiriyorum). Dün akşam eve geldiğimde üstümdekileri çıkartıp balkona koymuştum havalansın diye ama alışkanlık değil ya gece orada unutmuşum, her şey sırılsıklam olmuş. Ne yapalım dedim başka kıyafet seçtim kendime. Eskiden sinirlendiğim bazı şeylere sinirlenmediğimi fark ediyorum aslında sinirlenmiyorum değil de daha az sinirleniyorum demem lazım, virüs etkisimi acaba diye soruyorum kendime. 2-3 gün evveline kadar korkuyordum ama şimdi geleceği planlamam gerek diye düşünüyorum ve bir hedef olunca insan daha rahat yaşıyor. Herkese tavsiyem şimdi ne olduğunu bırakıp sonra ne olacağına motive olmaları olur. Bugünler geçecek nasıl olsa, bugünleri iyi değerlendirenler mutlaka daha iyi durumda olacaklar.


Saat 09.15 civarı işe geldim, çalışanlar da gözümüzün içine bakıyor haliyle. Haksız da değiller aslında ve onları da evden çalışma sistemine geçirmeye karar verdik. Yarın itibarı ile herkes evden çalışacak bir süre. Bu süre ne kadar bizde bilmiyoruz ama bu süre zarfı için yapacağımız şeylerin bir listesini hazırlayıp görev bölümü yaptık. Bugüne kadar yapmaktan kaçtığımız bazı şeyler vardı bu evde geçirilecek zamanı bunları yapmak için kullanacağız. Tabii arada fiziksel bazı ihtiyaçlar olacak işle ilgili onu da zamanla çözeceğiz.


Yıllardır yapsam ne iyi olur diye düşündüğüm bir şeyi daha mecburen yaptım ve öğlen yemeğini evden getirdim. AVM'ler malum gidilmesi tehlikeli mekanlar olarak görülüyor. Kendime dedim ki yapmak isterken yapmadığın bir şey mecbur kalınca neden yapıyorsun? İnsanın en zayıf yönü her şeye bir bahane bulabilme yeteneği bence. Bir virüs geliyor ve yapamam dediğin bir çok şeyi hemen yapar hale geliyorsun. 


Yazılarımın ilk günü olduğu için öğlen saatlerinde yazıyorum ama bundan sonra sabahları bir evvelki günümü mü yazsam yoksa geceyi bekleyip günümü yazıp öyle mi yatsam bilemedim ama sanki gece yazıp yatmak daha doğru olacak.


Bu virüsün hayatımıza çok ilginç getiri ve götürüleri olacak gibi duruyor. Bildiklerimiz bugüne değin yaşadıklarımızla ilgili sadece, fakat bu yaşanan hiç bilmediğimiz bir şey. Ben şahsen bu işin bir yerde patlayacağını zaten düşünüyorum sanki bu virüs de tetik oldu. Bu kadar büyük bir tüketimin sonunun kabus olması beklenen bir şeydi benim adıma. Olmayan paraları harcamaya alışmış borçlu insanlar dünyası yaratıldı yıllardır. Ve bu da bugünkü olayları tetikledi. Ben tüm yaşananların virüs kaynakalı olmadığını düşünüyorum. Evet virüs çok tehlikeli, bizleri ve daha da önemlisi yaşı büyük sevdiklerimizi çok fazla tehdit ediyor, fakat oluşmaya başlayan finansal çöküş senaryoları kesinlikle bugün olmasa bile yarın başka bir sebepten olacaktı. Maalesef herkes oturmuş yerinde kıyamet senaryoları yazıyor ve haklılar. Şu anda herkes kendi kıyametine odaklanmış durumda, şirket sahipleri işlerini, çalışanlar işlerini düşünüyor. Bu virüs konusu bir yerde elbet bitecek, korkular ne kadar gerçek olacak göreceğiz. Bana sorarsanız hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Bununla ilgili fikirlerimi gelecek günlerde sizlerle paylaşacağım.


Şimdilik Sevgiyle Kalın, Sağlıklı Kalın. Birinize fiziksel olarak mesafeli ama mental olarak yakın kalın...


Sevgiler,


Jacko....

Comments


©2020, Korona Günlükleri tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page