top of page

Korona Günlükleri 10

  • Yazarın fotoğrafı: Jacko NAMET
    Jacko NAMET
  • 26 Mar 2020
  • 2 dakikada okunur

Herkese Merhabalar,


Geceleri uyuma saati giderek ileri gidiyor bu da doğal olarak sabah uyanma saatini ileri atıyor. Çalışma disiplini yavaştan kendini miskinlik disiplinsizliğine bırakıyor. Bu mutlaka önlenmesi gereken bir şey. Sabah uyanıp ofisi( evde kendime yarattığım ofisten bahsediyorum) açmam saat 10.00'u buldu, oğlan kendi derslerinin rutinine girdiği için kendi işini kendi görmeye başladı. Çok gıpta ediyorum çocuklara, ne kadar da çabuk alışıyorlar yeniliğe. Biz ise statükoyu korumak adına acı çekiyoruz sürekli. Hele anne babalarımız için iş daha da zor. 70-75 senelik alışkanlıkları bir anda değiştirmek zorunda kaldılar, bu zamanlarda onlara çok daha anlayışlı davranmak gerekiyor. Sabah kahvaltıda, öğlen yemeğinde beraber olmaya alışık olmadığımız için sürekli pazar sabahı kahvaltısı modu oluyor yemek saatlerinde. Gün içinde düşüncelerde yukarı aşağı hareket ediyor. Bir arkadaşla konuşup neşe doluyor insan ve geleceğe ümitle bakıyor, sonra başka bir arkadaşla konuşup depresif ve ümitsiz oluveriyorsunuz. Bu iniş çıkışlar da psikolojimizi bozuyor normal olarak. Sürekli "ne olacak halimiz" modundan nasıl çıkılacak bakalım. Ümitli olmak, enseyi karartmamak lazım da herkesin aklındaki soru işaretlerini gidermesi gerekiyor, ve bunun cevabı kimsede yok. Sabah, öğlen, akşam kavramı kalmadı nerdeyse. Tüm gün aynı ortam da aynı konular konuşuluyor. Yarın itibarı ile biraz spor yapmamız gerektiğini düşünüyorum, belirli bir süre için bile olsa hiç bir şey düşünmemeyi becermek için en güzel yöntem spor gibi duruyor, eh kitap okuyamadığıma göre başka da yol bilmiyorum zaten. Gece TV başında diğer ülkelerde ki vaka sayılarını okumak, bizim ülkemizde ne gibi sayılar çıkacağını beklemekten yapacak başka bir şey yok.



Güzel bir yazıda okudum bugün bu lafı " Politika ve siyaset bilimin zehiridir". Çok etkilendim bundan. Bu kadar zorlu günlerden geçen Dünya'da halen siyaset peşinde olan politikacıları hepimiz görüyoruz. Ülke farketmeksizin bu insanlar rollerinin gereğini yapıyorlar. Peki rolleri ne mi? Rolleri, parayı sahibinde tutmaya çalışmak ve zengini korumaya çalışmak. Bu düzenin tek gerçeği olan paraya odaklılık neticesinde, neredeyse tüm politikacıların amacı bu oldu. Bilimin geri plana atıldığı toplumların yok olmaları çok uzun sürmez. Bu virüs bize bilimin ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bilimsel yaklaşımla çözülebilecek bu konu sadece, yani lüzumsuz politikacıların lüzumsuz hareketleri değil, bilim adamlarının çalışma ve çabaları bizi bu virüsten kurtaracak. Para değil, bilim bizi bu virüsten kurtaracak. Peki bilim galip geldikten sonra, bilim adamlarına teşekkür edip paranın geçer olduğu eski hayatımıza geri mi döneceğiz? Umuyorum ve diliyorum ki insanlık bu süreci iyi analiz edip yaptığı hatalara bir son verir. Umuyorum ki sonsuz tüketimden vazgeçip, bundan sonra üretmeye odaklanırız, umuyorum ki bilim her şeyin önünde gelir, umuyorum ki gelir eşitsizliği engellenir. Sömürülen insanlar artık kendilerini cehaletten kurtarıp, kendilerini siyasetçilerin oyuncağı olmaktan kurtarmalıdırlar. Bu virüs sonrası vahşi kapitalizmin eskisinden daha da güçlü gelmemesi için hepimize düşen görev, eşitliği savunmaktır. Bizler eğer "ben kazanıyorum ne yapayım, onlarda çalışsın kazansın" kafasını değiştirmez isek hayat bazıları için çok daha zor olacak virüs sonrası.


Sevgiyle Kalın, Evde Kalın, Zamanı Boşa Geçirmeyin.


Jacko...

Comments


©2020, Korona Günlükleri tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page