Korona Günlükleri 13

Herkese Merhabalar,

Bugün dün şikayet ettiğim hatayı düzeltmeden devam ettik ve tüm ev ahalisi geç uyandık. Artık ev içi de herkese dar geliyor ve herkes geç uyanmayı tercih ediyor. İş disiplininden uzaklaştığımız yetmezmiş gibi bir de şahsi disiplinden de uzaklaşmaya başladık bile. Uyumayı sevmeyenler, sabahın köründe kalkmayı sevenler bile belirli bir saatten sonra uyanmayı tercih ediyor zira günü geçirmek büyük bir olay olmaya başladı. Başlangıçta keyif olan yemekler, yavaştan angarya olmaya başladı. Çok eğlenilen "zoom" toplantıları kakafoni gibi gelmeye başladı. Buluşmalar seyrekleşmeye başladı çünkü konuşacak kadar bir aksiyon da kalmadı hayatlarımızda. Temel muhabbet virüsle ilgili zaten, ne kadar sürecek bu iş konuşmalarında 24 saatte ne değişebilir ki? Bu bilinmez durumun herkesin psikolojisini ne derece etkilediğini görmemek içi kör olmak lazım. Öğlen yemeği ve akşam yemeği saatleri de giderek ileri gidiyor. Çocukların uyuması ardından seyredilen dizi veya film sayıları her gün artıyor. Sabah arananların aranma saatleri giderek ileri gidiyor. Bana hayatımı boşa mı harcıyorum diye sordurtuyor her şey. Bugünler de acaba ne yapmam lazım da ben yapmıyorum sorusunu sormadan duramıyorum. Geleceği planlamaya şimdilik vakit ayırmaya çalışıyorum ama bilmediğimiz bir geleceği nasıl planlayacağız ki? Herkes online eğitimler, online dersler, online danslarla haşır neşir, bu sanal dünya kimlere yetiyor acaba, bana hiç yetmiyor çünkü. 2 gün üst üste spor yaptıktan sonra bugün spor yapmadan kapandı. Oğlanın çok testleri vardı biraz da bel ağrısı olduğundan beni dürten olmayınca ben de tembellendim. Yarın ofise gitme sırası bende, yatağa erken yatıp, sabah erken kalkacağım için mutluyum...

Bilimin değeri ne kadar daha fazla ortaya çıkmaya başladığını hepimiz çok net görüyoruz. Ekranlar doktorlar ile dolu, ne kadar iyi veya iyi değil tartışılır ama bu insanlar en azından bilim adamı statüsündeler. Saçma sapan insanları ekranlara çıkartıp bizleri sürekli uyku halinde tutmaya alışmışlardı ama hızlı bir manevra ile birden tıp insanlarını ekranlara taşımaya başladılar. Yalnız dikkatimi en çok çeken herkes sanki o doktorlardan iyi biliyor muşcasına yorumlar yapıyor. Doktorlar arasında anlaşmazlık olduğu zaman ise benim içim çok sıkılıyor. Tıp yoruma açık değil ki..Yüzbinler ekran başında iken ağzından çıkan her kelime ne kadar önemli bu insanlar farkındadır umarım. Evrensel standartlarda doktorlar her zaman en saygı duyduğum insanlardır, hatta çoğu zaman kanatsız melekler olduklarını düşünürüm, ama bu zamanda sadece tıp insanlarına paye vermek yeterli değil. Size markette hizmet eden karşılığında üç kuruş maaş alanlara, bakkaldan eve servis yapanlara, her gün sokaklarda çöplerimiz toplayanlara, marketleri doldurmak için gece gündüz araba kullanan şoförlere yani aslında her zaman aramızda olup ama görünmez olarak gördüğümüz bu insanlara da teşekkür etmeliyiz. Ama bunu sadece bugün değil her gün yapmalıyız. Hizmet eden ile hizmet edilenin eşit olduğu bir düzen yaratmak için de bu virüs gidince el birliği içinde olmalıyız. Paranın sağlık ve eğitimi satın alamadığı bir dünya ütopik olsa bile benim rüyalarımda yer tutmaya devam edecek. Kim bilir belki de virüs bu eşitliği dünyaya geri getirir.

Sevgiyle Kalın, Bilimden Başka Rehber Almayın...

Jacko....