top of page

Korona Günlükleri 17

  • Yazarın fotoğrafı: Jacko NAMET
    Jacko NAMET
  • 3 Nis 2020
  • 2 dakikada okunur

Herkese Merhabalar,


Ofiste yalnız geçen bir gün. Sabah erken kalkıp işe gitmek iyi geliyor gerçekten. Sokakta bu kadar çok insan görmek ise rahatsız edici. Ben heryeri terk edilmiş gibi göreceğim sanarken insanların sokaklarda hayatlarına devam etmesi garip bir şey ve bana kendimi sorgulatıyor. Ben mi çok ciddiye alıyorum bu olayı? Umursamadan hayata devam etmelimiydik yoksa? Sabah onca araba, onca insan görünce yollarda insanın aklına bunlar geliyor ister istemez. Tüm motivasyon halen gelecek üzerine fakat artık şu anda yapamadıklarımıza değil yapabildiklerimize odaklanmak gerekli. Bu düşünceyi gerçekleştirebilmek adına ufak tefek adımlar atmaya başladık eminim ki arkasıda gelecektir. Bir motivasyona ihtiyaç duyuyor insan her daim fakat şu dönemde bunu bulmak kolay değil. İlk günlerde heyecanlı geçen "zoom" toplantıları yavaş yavaş yerini konu bulamamaya bırakıyor. Hayatımızın tek odağı virüs olduğundan çok da konuşacak yada üzerinde düşünecek konu olmadığını söylersem yalan olmaz. Ve çocuklar tabii, herkes telaşlı herkesin kafası karışık bu çocuklar ne olacak diye. Akademik olarak kaybedilecek 3-4 ay 15 sene süren akademik koşuda çok minik bir kayıp ve telafisi kolay. Onun için aileler olarak akademikten çok psikolojik tarafına eğilmek lazım çocukların. Bir taraftan da oğlanın sınav hazırlığı var, işte o zaman da kendimle çelişiyorum. Çocuk deli gibi çalışıyor evde her gün. 2 arada bir derede kaldık yine. Akşam ise sessiz sakin geçti. Birkaç arkadaş ile yapılan "zoom" görüşmeleri, aile ve arkadaş gruplarına yazılan mesajlar, biraz Tv ve uyku saati. Meğer ne kadar aktifmişiz de farkında değilmişiz virüs öncesi.


Yazılar görüyorum etrafta dolanan "doğa bizden intikam alıyor" şeklinde. Bana bu çok komik geliyor. Doğanın insan gibi düşünülmesi çok komik. Doğa hepimizin içinde yaşadığı her şey aslında. Doğanın tek amacı yaşamı devam ettirmektir ve insandan intikam almak gibi bir hedefi de olamaz. Bizler normal zamanda doğaya ne kadar zarar verdiğimizi hiç düşünmezken bir virüs gelip bir anda hepimizi doğayı düşünmeye itiyor. Virüs'te doğanın bir parçası ve eğer insan yeterince güçlü değil ise virüs insanı yok eder. Ama insanın en büyük özelliği, her türlü duruma ayak uydurabilmesi ve aklı ile öne geçebilmesidir. Normal şartlarda besin zincirinde bu kadar aşağıda olan bir canlı olan insanın tüm dünyayı yönetiyor olmasının tek sebebi sosyal iletişim kurabilmesi. Bu işin de üstesinden birlik olarak çıkılacak. Bir ülke tedaviyi diğer bil ülke ise aşıyı bulacak ve İnsanoğlu bu virüsün de üstesinde gelecek elbet. Bunu yaptıktan sonra düşünmemiz gereken şey ise Doğa'yı yıpratmadan nasıl yaşamaya devam edebileceğimiz. Bunun birinci yolu tüketimi azaltmak. En büyük problem olan ihtiyaç fazlasını tüketme alışkanlıklarından vazgeçersek, Doğa'ya da kendini yenileme ve bize yaşam alanı sunma imkanı vereceğiz. Unutmamamız gereken şey Virüs'te doğanın parçası ve bizi öldürmek gibi bir hedefi yok. Sadece kendi yaşamaya çalışıyor, zamanla bizi öldürmemeyi ve bizimle yaşamayı öğrenecek. Peki biz insanlar birbirimizle yaşamayı öğrenecek miyiz gelecekte?


Sevgiyle Kalın, Evde Kalın, Huzurlu Kalın. Jacko...

Comentarios


©2020, Korona Günlükleri tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page