Korona Günlükleri 21
- Jacko NAMET
- 7 Nis 2020
- 2 dakikada okunur

Herkese Merhabalar,
Sıkıcı günler birbiri ardında devam ediyor. Konuşulacak konular olduğu gibi anlatılacak olaylarda giderek azalıyor. Bir şekilde gün içinde bir sürü aktivite oluyor tabii ki, fakat incir çekirdeğini doldurmaz konular genelde. Ben de modaya uyup yemek yaptım, normal zamanda da mutfağa girmeyi severim zaten bu boş zamanlarda daha da bir keyifli oluyor işin doğrusu. Detaylı yemekler hazırlanıyor evlerde, insanlar vakit geçirmek için neler yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Seyredilen diziler, filmler vs. giderek artınca koleksiyonlar da giderek sınırlı hale geliyor. En iyisi kitap okumak ama yinede. Hem uzun sürüyor, hem hap gibi değil uzun süreçte düşünmeye itiyor insanı. Ben her zaman okumayı severdim de, bu aralar kafayı toparlayamıyordum lakin yine başladım okumaya ve çok mutluyum. TV programlarını da seyretmekten vazgeçtim, sürekli bir bilgi paylaşımı var fakat her gün değişen bilgiler, kim olduğunu bilmediğim insanlar var sürekli TV'de. Bu kişilerin güvenirliği nedir? Paylaştıkları bilgiler ne kadar doğru acaba? diye düşünmeden duramıyorum. Bir de çok fazla negatif konu konuşuluyor, biraz uzaklaşmak lazım. Virüs psikolojimizi yenmeden biz onu yenmeliyiz. Spora ara verdik ailece bir günlüğüne ama devam etmek lazım ki enerji harcayalım. Fazla enerji maalesef ev içinde asabiyet olarak dönüyor hepimize. Bir de çocukların aklından ne geçiyor bu işle ilgili acaba diye soruyorum kendime. Onlar nasıl bir anlam veriyorlar acaba bu işe. Virüs bitince herkesin psikolojisi nasıl olacak? Büyükler adaptasyon da zorlanır çocuklar için daha kolaydır her zaman ama acaba bu olay bir travma yaratacak mı çocuklarda? Onlara zaman zaman anlatmaya çalışsak bile iç dünyalarında neler olduğunu bilemiyoruz. Geçen gün bizim ufaklık virüs kapan tavşanını tedavi ediyordu mesela oyun içinde. Hepimiz gibi onlarda kaygı duyuyordur mutlaka ama onların hayata bakışlar daha önyargısız biz büyükler ise halen önyargılarımızdan kurtulma çabasındayız.
Bu aralar herkes bir spor ve sağlık yarışında. Yeni trend bu. Evde oturunca yapılacak şeyler sınırlı tabii. Yerken alınan kiloları vermek için herkes sağlıklı kalmak adına spor yapmaya çalışıyor. Peki neden normal günlerde bunu düşünen insan sayısı daha az? Sağlığımız yerinde iken yerinde olmayanlar için ne yapıyoruz? Ya da gelir düzeyimiz yüksek iken gelir düzeyi düşük hatta açlık sınırında olan insanlar için ne yapıyoruz? Ara sıra içimizi rahatlatmak için ufak tefek şeyleri yapıp sonra da hiç bir şey yokmuş gibi yaşamaya devam ediyoruz. Halbuki bu eşitsizlikleri her daim çözmeye uğraşmalıyız. İnsan elindekini kaybetmeden değerini bilemiyor maalesef. Şu anda sağlık ve maddi durumlar için hepimiz kaygılanıyoruz peki bunun her daim içinde olan hasta insanlar veya işsiz insanlar için normal zamanlarda ne yapıyoruz? Her insan zamanın bir kısmını bunu düşünmek için harcasa ne güzel olur, ama ne gerek var değil mi? Her şeyimiz yolunda nasıl olsa, başkasının derdi bizim umurumuzda değil çoğu zaman. Umuyorum ki bu evde oturulan zamanda insanlar her daim zorluklar içinde olanları düşünüp bu işin bitişinde onlara nasıl yardımcı olurum diye planlar yapar. Dünya öylesine yaşayıp geçtiğimiz bir yer değildir, burada izler bırakmak hepimizin görevi..
Sevgiyle Kalın, Evde Kalın, Başkalarını da düşünün...
Jacko....
Comments