Korona Günlükleri 22

Herkese Merhabalar,

Dün yazacak konu kalmıyor deyince bir çok dost fikirleri ile katkıda bulundu. Ben de onları dinlemeye ve sadece Corona ile ilgili olmayan şeylerdeki fikirlerimi de sizlerle paylaşmaya karar verdim. Amacım ahkam kesmek değil fikir paylaşmak.

Gün ofis günü idi ama ofis günleri bile rutin oldu. En çok dikkatimi çeken şey ise insanların halen umarsızca sokaklarda olması ve de halen önlem almayan insan sayısının çok yüksek olması. Kendilerini düşünmemelerini anlayabilirim ama karşındakine zarar verebileceğini bilerek o maskeyi takmamak cidden anlamlandıramadığım bir şey. Yollar boş ama halen olması gerektiği kadar değil. İşler yok gibi, artık son teslimatlar ve uykuya geçiş. Bir kaç görüşme yaptım ve herkesin dertli ve sıkıntılı olduğunu gördüm. Çalışanından, üst düzey yöneticisine, fabrika sahibinden, küçük esnafına kadar herkes kendi çapında sorunlarını çözmeye çalışıyor. Maalesef herkes halen maddi kaygıda, ben ise bu işten sağlıklı çıkalım da gerisi kolaydır diye düşünüyorum. Yaşamak her şeyden değerli, kalan bir şekilde hallolur nasıl olsa.

Sevdiğim şeyler hakkında yazmamı isteyen bir sevgili dostumu dinleyerek bugün kitap okuma hakkında ki fikirlerimi paylaşacağım.

Kitap okumayı gerçekten de çok seviyorum fakat çok da geç okumaya başladım. Yani ciddi olarak 20 yaşına kadar okuduğum kitap sayısı bir elin parmaklarını ancak bulur, sonra nasıl oldu ve neden oldu bilemediğim bir şekilde kitaplara sarıldım. Evde kitap okuyan anne, babam olmasının da mutlaka bunda etkisi vardı, böylece çocukların yapmasını söylemek yerine kendimizin yapmasının doğruluğu bir kez daha ortaya çıktı, sadece doğruyu yapmalı ve sabırla beklemeliyiz. İlk kitap okumaya başladığımda çoğu defa kişisel gelişim kitapları alırken buldum kendimi, yeni bir dünyaya girmiştim ve okumanın hazzını başkalarının düşüncelerini filtresiz ve detaylı bir şekilde öğrenmenin harika bir şey olduğunu düşünüyordum. Ve bir gün elime bir Isaac Asimov kitabı geçmesi ile resmen hayatım değişti. Asıl o zaman kitap okumaya başladığımı hissetmeye başladım işte. Olmayan dünyalar, icat edilmemiş makineler hatta kimsenin bilmediği bilimsel öngörüler. Kitap okumak o zamandan sonra hayal gücümün gelişmesine çok yardımcı oldu. Mesela çoğu defa okuduğum bir kitabın filmini seyrettikten sonra hayal kırıklığına uğradığımı hatırlıyorum, çünkü kitap benim hayal dünyamda başka şekilde, filme aktaranın hayal dünyasında bambaşka. Kitap benim için dünyadan kopmak, kendine zaman ayırmak demek. Kendime ayırdığım bu zaman aralığında da bu kadar hayal gücümü geliştirmesi ayrıca bir katkı. Birde şu gerçek var, okudukça daha çok merak ediyor insan. Bir kitapta gördüğünüz bir konuyu, daha detaylı öğrenmek için başka bir kitap okumanız gerekiyor hatta bazen. Bu da hiç bir zaman kitapsız kalmamayı sağlıyor. Ayrıca kitap okumak bireysel bir şey gibi gözükse de tam tersi. Okuduğum kitapları paylaşmak, okuyan arkadaşlar ile fikir yürütmek, kitap önerileri almak gibi bir çok yenilik oluyor kitaplar sayesinde hayatımda. Özellikle otobiyografi okuduğum zaman, hayran olduğum kişilerden etkilenmek, hatta onları örnek almaya çalışmak da benim kişisel gelişimim oluyor. Sevdiğim bir dostumun 1.000 sayfalık bir kitap önerisini dinleyip o kitabı okumaya karar verdikten sonra hayatıma giren E-Book(Elektronik Kitap) okuyucu ile ise artık okuma hızım ve okumadan aldığım hazzım 2 misline çıktı. Herkese çok tavsiye ederim. Okumak öğrenmek çabasına hiç vazgeçmeden devam edeceğim, her zaman herkese de bunu tavsiye edeceğim. TV de başkalarının ete, kemiğe büründürdüğü filmler yerine, kendi hayal gücünüzde yarattığınız dünyaları yakalamak istiyorsanız mutlaka kitap okuyun. Hem öyle hap gibi de bitmiyor kitaplar, size hem sabırlı olmayı hem de hayal kurmayı öğretiyor. Bu işin de sosyal medyası olduğunu söyleyebilirim ayrıca. Kitap okuyanların okudukları kitapları paylaştıkları hatta onlara yıldız verdikleri, alınıtlar yayınladıkları bir çok sosyal platform sayesinde bir kitabı okumadan evvel o kitabın bana uygun olup olmadığını daha da iyi anlıyorum. Şunu da eklemem lazım, bugün yaşanan virüs meselesi bir çok kitapta konusu geçmiş bir olaydır, insanlar bir gün bunun olabileceğini biliyorlardı hayal dünyalarında, ama asla buna hazır olmayı seçmediler, çünkü yaşananlar hayal dünyamızın bile üzerinde..

Sevgiyle Kalın, Evde Kalın, Okuyun...

Jacko...