Korona Günlükleri 24
- Jacko NAMET
- 10 Nis 2020
- 2 dakikada okunur

Herkese Merhabalar,
Bayram sebebi ile enerji yükseldi ve iyi geldi. Dün yazdığım yazının üzerine bir çok kişiden olumlu dönüşler aldım. Umutlu olmak herkese iyi geliyor anlaşılan.
İmza atmak için ofise gitmem gerekiyordu. Sabah uyanıp kahvaltı ardından 10.30 gibi ofise vardım. Sokaklar beklentilerimin çok üzerinde dolu halen. Çalışmak zorunda olan bu kadar kişi mi var acaba gerçekten? Maddi olarak çalışmak zorunda olanlar bir kenara bir de toplumun ihtiyaçlarını gidermek için çalışanlar var. Herkes kendini riske atıyor ama maalesef ki bunun çaresi yok. Ofiste sadece 15 dakikalık işim vardı ama ben uzattım işlerimi. Normalde 15 dakikamı alacak bir dosya hazırlama işini 1 saate uzatmayı başardım. Yapacak bir şey de yok sanırım artık çok zaruri olmaz ise ofise gitmeme gerek yok. Evde ise çocuklar enerji harcamak için bahçeye çıktılar daha doğrusu ufaklık çıktı. Akşam üstü olunca da oğlanı alıp bahçeye indim. Ona bazı hareketler, biraz topla oyun filan yaptırdım enerjisini harcaması için. Yaşadığı hayat hiç de alışık olmadığı derecede hareketsiz ve bu her şekilde onu etkiliyor. LGS sınavında 3 saat aynı sandalye üzerinde oturması gerecek ve buna hazır olması lazım. Fakat bu günlerde evde ki hareketsizlik ve içinde kalan enerji yüzünden yerinde oturma sıkıntısı yaşıyor. Biz de bu sebeple sabah ve akşamüstü birer defa olmak üzere bahçede spor yapmaya karar verdik. Daha doğrusu ben ona antrenörlük yapacağım. Akşam oturup ailece "Kızma Birader" oynadık. Normalde çok sabırsız olmama rağmen bu oyunu sonuna kadar oynadık güldük eğlendik ailece. Oyun oynamak ve beraber vakit geçirmek iyi geldi.
Sabır kalmadı kimsede bu aralar, ben zaten sabırsız bir adamım da herkes de sabırsız olunca hayat hiç çekilmez hale geliyor. Aslında sabır en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerin başında geliyor. Bir işe başladığımızda hemen netice almayı beklemekten daha anlamsız bir olay olamaz. Mesela yeni jenerasyonda bu sabır meselesi çok farklı. Onlar her şeyin çok hızlı olmasına alıştılar ilk günden. Bizler ise onlara sabırlı olmayı öğretirken helak oluyoruz. Her şey çok hızlı hayatlarında, hıza ayak uydurdukları için de sabıra hiç ihtiyaç duymuyorlar. Halbuki biz küçük yaştan sabırlı olmanın erdem olduğunu öğrenmiş bir jenerasyonuz. Bu virüs meselesi de bizim sabrımızı test ediyor. Dip dibe yaşanan evlerde, ailelerin her bir bireyi diğerlerine sabır göstermek durumunda. Aslında bu sayede tüm aile bireyleri birbirini daha iyi tanımaya başladı. Normalde tüm günü ayrı ayrı geçiren günümüz aileleri, sadece akşam yemeklerinde bir araya gelirken şu günlerde 24 saat ayrılmadan beraber yaşıyoruz. Bu hepimiz için bir fırsat aslında, özellikle yeni jenerasyon için bir sabır testi. Bu sabır testini geçecek olan herkes evlerden sokağa tekrar çıktığımızda öne geçmiş olacak. Onun için bu evde geçirilen süreçte kendimizi nasıl geliştireceğimize odaklanmak en iyisi, aksi durumda psikolojilerimizi toparlamak kolay olmayacak.
Sevgiyle Kalın, Evde Kalın, Sabırlı Olun.
Jacko...
Comments