Korona Günlükleri 7
- Jacko NAMET
- 23 Mar 2020
- 3 dakikada okunur

Herkese Merhabalar,
Son bir kaç gündür geçmiş olan gelecek kaygım bugün bir anda yine başladı. Pazartesi olunca herşey düzelecek sanmıştım anlaşılan ama hiç de öyle olmadı. Evde oturmak, herkesin evde olduğunu görmek gerçekten huzursuzluk verici.
Pazar gecesi ailece karar verip evde herkese bir çalışma alanı belirledik. Pazartesi günü ilk amaç çocuklara ve kendimize özel alanlar belirleyip bu alanlar içerisinde özel alan ve zamanlar yaratabilmekti. Okullarda online eğitimlerin başlayacağı güne hepimiz bir şekilde hazırlandık. Bu rutini ilerki günlerde de yapmaya becermek çok önemli. Hepimiz bu süreç yaşanırken yıpranacağız ama hasarı minimumda tutmak birinci görevimiz. Ben bir odaya ofis kurdum kendime, oğlan bir odaya okul kurdu. Tuna ve ufaklık da salonu aldılar haklı olarak. Oğlan okul çalışmalarını yaptı, kız da okuldan gönderilen çalışmaları uyguladı annesi ile beraber. Ben de kendi ofisimde! çalıştım tüm gün. Evden sadece Tuna alışveriş için çıktı. Geri kalan hiç birimiz kafamızı dışarı çıkartmadık. Akşam olduğunda ise önce yemek, sonra biraz Tv ve yatak. Ben herkesin yatmasını bekleyip bilgisayar ve TV nin başına geçtim. Bir yandan TV de açıklanacak rakamları beklerken diğer yandan da yazımı yazmaya başladım. Mental olarak yorucu bir gün geçti tüm ailemiz adına, bu süreci kim ne kadar iyi yönetiyor bilemiyoruz ama kolay değil. Bir şekilde hepimizin evde olması çocuklar açısında iyi fakat yetişkinler olarak bizler alışık olmadığımız şeyler yaşıyoruz. Kendi alanlarımız kalmadı ve bu bizleri mental olarak çok zorluyor. Çocuklar ise yavaştan sorgulamaya başladılar süreci. Özellikle büyük olan LGS hazırlığında olduğundan yeni bir stres yaratmasından korkmuyor değilim. Okulda verdikleri derslere tam katılım sağladı ve aktif bir şekilde davrandı. Ders bitince de halinden memnun idi. Hep okurduk da şimdi çok daha iyi anlıyorum çocukların rutinleri sevmesini. Karşımda TV açık ve sürekli bir bilgi akışı var sosyal medya sayesinde ama ne doğru ne yanlış hiç bilemiyorum. Ne yapılması gerekli bilen de yok anladığım. Zorlu sınav da bu zaten, ne olacağını bilmeden planlamadan yaşamaya çalışmak gerçekten zor.
Virüs etkisi ile aslında hayatın nasıl olması gerektiği konusunda hepimiz bilinçleniyoruz. Bazı temel ihtiyaçların üretiminin devletçi yaklaşım ile, devlet tarafından üretilmesi gerektiği gerçeği bir kez daha ortaya çıkıyor. Her tür üretimden kaçıp bunu özel sektöre emanet eden ülkeler için hayat bu dönemde çok daha zor olacak. Devlet halkını korumak ve gözetmek ile mükellef olmalıdır, fakat kapitalist düzen buna müsade etmiyor. Çok para kazanan kesim için bu iyi bir şey ama geniş halklar adına bu bir kabus. Sınırlı kaynakları sadece belirli kitleleri zengin etmek için dağıtan devletler adına gelecek çok karanlık olacak. Bu virüs sonrası tüm dünya devletleri bazı refleksler gösterecek ve eminim ki bu adımların büyük çoğunluğu devletçilik yönünde olacak. Peki nedir bu devletçilik kavramı diye sorabilirsiniz. Devletçilik temel anlamıyla devletin ekonomik hayatın içine girmesidir. Bu yapılırken serbest piyasa ekonomisine zarar vermeden, devlet üretmesi gereken şeyleri üretir. Bazı stratejik malzemelerin üretimlerini tamamen özel sektöre devretmez. Devletin amacı kar etmek olmadığından bu üretimleri ihtiyaç anında kullanabilmek adına sübvanse eder. Temel ve kritik bu tip üretimler devletin kontrolünde özel sektöre de devredilebilir. Yalnız kapitalizm buna çok da müsade etmeyen bir sistem olduğundan bugün dünyanın en gelişmiş ekonomisi olarak görülen ABD'de bile yüz maskeleri karaborsa olmuştur. Çünkü Kapital düzen sadece kar etmeye bakar, virüs bile tanımaz. Peki bundan sonra ne olacak? Ya bu sistem olduğu gibi devam edecek ya da değişecek. Devam ederse bu virüs olmasa bile bir sonraki virüs bizi yok edecek, ama devam etmeden mümkün olduğunda paradan fazla diğer şeylere değer vermeye başlarsak yok olmamız öyle kolay olmayacak. Virüs sonrasından en büyük beklentim ve umutlu olduğum konu da bu. İnsanların paraya ve paranın satın aldıklarına verdikleri önemin azalması olacak. Onun için umutsuz değilim, tam tersi umutluyum. Etrafımda son 3-4 gündür gördüğüm birliktelik ve yardım çabaları bunun bir göstergesi. Onun için sağlık çalışanlarına ve sokakta bizlere hizmet eden herkese primi düşünmek yerine onları alkışlamak çok daha değerli.
Sevgiyle Kalın, Evde kalın ve hepsinden önemlisi geleceği düşünerek kalın.
Jacko....
Kommentare