Günün Yazarı. - Isaac Asimov
- Jacko NAMET
- 12 Nis 2020
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 Haz 2020

Herkese Merhabalar, Pazar günleri değişiklik yapmak istedim. Her gün Korona yazmaktan konuşmaktan herkes bunaldı ara sıra kafayı değiştirmek lazım diye düşünerek giriştim buna.Eskiden gazeteler pazar günleri kitap eki verirlerdi ve ben çok severdim bu ekleri. Heyecanla açardım sayfalarını ve en çok satanlar bölümünden kaç kitabı okudum acaba diye merak ederdim. Sayfaları çevirir tanıtımı yapılan yazarları, kitapların özetlerini okur hangilerini alsam diye planlama yapardım. Artık bu ekler yok olmaya yüz tuttu çünkü internet var bu bilgiler her saniye elimizin altın. Ben bu gazetelerin kitap eklerinden çok hoşlandığım için Pazar günleri bir yazar tanıtımı yazayım dedim. Benim sevdiğim yazarları okuyanlar ile paylaşmak keyifli olabilir düşüncesi ile bugün büyük üstad Isaac Asimov ile başlıyorum. Umarım hoşunuza gider. Bilimkurgu türünün büyük ustası Isaac Asimov 1920 yılında Rusya'da dogdu. 1923'de ailesiyle birlikte B. Amerika'ya göç etti. Columbia Üniversitesine giderken babasının öngördüğü tip mesleği yerine, kimyager olmaya karar verdi. Kısa bir süre Amerikan Deniz Kuvvetlerinde görev yaptıktan sonra 1949'da kimya doktorasını alan Asimov, Boston Üniversitesine bağlı Tip Fakültesinde biyokimya dersleri vermeye başladı. Bir yandan da nükleer asit alanında araştırmalar yapıyordu. Kimya araştırmalarını yazarlık mesleğiyle birlikte sürdürmenin giderek zorlaşması sonucu, 1958'de tüm zamanını yazarlığa adamak üzere üniversiteden ayrıldı. Böylece bilim kurgu türünün dünyaya yayılmasını sağlayan büyük bir yazar olarak edebiyat alanının unutulmaz isimleri arasına katıldı. Kazandığı Ödüller: ------------------------------------- Nebula Best Short story nominee (1965) : Founding Father Nebula Best Short story nominee (1965) : Eyes Do More Than See Nebula Best Novel winner (1972) : The Gods Themselves Hugo Best Novel winner (1973) : The Gods Themselves Hugo Best Novellette nominee (1975) : That Thou Art Mindful of Him! Nebula Best Novellette winner (1976) : The Bicentennial Man Hugo Best Novellette winner (1977) : The Bicentennial Man Nebula Best Novel nominee (1982) : Foundation's Edge Hugo Best Novel winner (1983) : Foundation's Edge Hugo Best Novel nominee (1984) : The Robots of Dawn Nebula Best Short story nominee (1986) : Robot Dreams Hugo Best Short story nominee (1987) : Robot Dreams Hugo Best Novellette winner (1992) : Gold Isaac Asimov, (2 Ocak 1920 - 6 Nisan 1992) Rus asıllı Amerikalı yazar ve biyokimyacı. Pek çok konuda yapıtları olmasına karşın, bilim kurgu eserleri ve popüler bilim kitapları ile tanınmıştır. Kurgu olmayan çok sayıda eserinin yanısıra Fantazi dalında da yazmıştır. Dewey Ondalık Sınıflandırma sistemindeki Felsefe hariç tüm ana dallarda eserleri vardır. Asimov ortak görüşle bilim kurgu dalının ustasıdır, Robert A. Heinlein ve Arthur C. Clarke ile birlikte yaşadığı dönemde "Üç Büyük" bilim kurgu yazarından biri olarak kabul edilmiştir. Yaşam öyküsü Kesin doğum tarihi bilinmeyen Asimov'un doğum tarihi resmi kayıtlarda 2 Ocak1920'dir. Rusya'da Smolensk yakınlarındaki bir kasabada Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Asimov, ailesi ile birlikte üç yaşında iken ABD'ye göç etti. New York kentinde büyüdü. 20 yaşından önce bilim-kurgu öyküleri yazmaya başladı. Columbia Üniversitesi'nden 1939'da mezun oldu ve kimya dalında doktorasını aynı üniversiteden aldı. Daha sonra Boston Üniversitesi'ne geçti. Burada 1979'da profesör oldu. 26 Temmuz 1942'de Gertrude Blugerman ile evlendi. Bu evliliğinden iki çocuğu oldu. 1973'te ilk eşinden boşanan Asimov, aynı yıl Janet Jeppson ile evlendi. 1983'te olduğu by-pass ameliyatındaki kan naklinde kendisine verilen enfekte kan nedeniyle AIDS'e yakalandı ve 6 Nisan 1992'de bu hastalık yüzünden öldü. AIDS'ten öldüğü gerçeği ölümünden on yıl sonra kamuoyuna açıklandı. Yazarlık kariyeri Yazarlık kariyerine bilim-kurgu ile başlayan Asimov, popüler bilim kitapları ve şiir kitapları da yayımladı. 1941'de yayımlanan Nightfall adlı kısa bilim-kurgu öyküsü, en ünlü bilim-kurgu öykülerden biri oldu. Bu öykü 1968'de Amerikan Bilim-Kurgu Yazarları adlı kuruluş tarafından o zamana dek yazılmış en iyi kısa bilim-kurgu öyküsü seçildi. Asimov, Vakıf (İng: Foundation) ve Robot dizi kitapları ile de büyük ün kazandı. Kaynak : Wikipedia (http://tr.wikipedia.org) Bu büyük Üstadın benim hayatımdaki yeri çok farklıdır. Sizlerle paylaşmak istememin sebebide bu. Bilimkurgu okumak zor iştir. Hele benim gibi çok küçük yaşta başladıysanız daha da zor olur. Benim ilk okuduğum kitaplardan biridir “ Ben Robot” isimli kitap. O kitap beni başka dünyalara, hayal alemine sürüklemişti. Okuyalı belki 25 yıldan fazla oldu fakat hala bende izleri devam ediyor. Bilimkurgu okuyan bir insanın en iyi yönü absürd fikrilere açık olması ve hayata kalıplar içinden bakmamasıdır. Adı üzerinde bilimkurgu, kurgulanmış bir gelecekten bahseder genellikle, ve bu gelecek hepimizi bazı şeyler görmeye iter. Son zamanlarda olduğu gibi bilimkurgu kitaplarında veya filmlerinde pek fazla mesaj yoktur. Yazarların yazdığı gelecekte de kimsenin aklı başına gelmiyor maalesef. Geleceği düşünerek ve hayal kurarak büyüyen bir çocuk da her zaman , açık fikirli oluyor. Ve pek tabii ki rüya alemine dalan insanın hayal gücü genişlediği için, hem özel hem de iş hayatında başarılı olma şansı artıyor bence. Çocuklarımıza bilimkurgu okumayı öğretmek onlara başarılı bir gelecek yolu açmak olabilir benim düşünceme göre. Ufku genişleyen çocuklar her zaman farklı olacaktır. Hatta yaşımız ilerledikçe bilimkurgu bizim için bir alışkanlık haline gelecektir. Ben artık 3-4 kitapta bir bilimkurguya dönüyorum. Yaşım ilerledikçe de daha çok keyif alıyorum. Ben bu dünyanın zırvalıklarında çıkarıp güzel bir aleme sokuyor. Hem hepimiz merak etmiyor muyuz zaten gelecekte ne olacağını. İşte size fırsat biraz bilimkurgu kuruntuyu da alır götürür emin olabilirsiniz. Virüs ile baş etmeye çalıştığımız bu günlerde, geleceği kim nasıl kurgulamış diye aklımıza geliyor, işte bilimkurgu kitaplarında belki bunların cevapları da vardır. Pek bu blogun hedefi değil aslında ama ben yine de bu yazıdan etkilenebilecek insanları düşünerek “Ben Robot” kitabının minik bir tanıtımını yapıp hepinize bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Üç Robot Yasası: Kural 1 - Bir robot asla bir insana zarar vermez ya da bir insanın zarar görmesine izin vermez. Kural 2 - Bir robot insanlara mutlaka ve her koşulda itaat etmelidir. Kural 3 - Bir robot birinci ve ikinci kurala karşı gelmemek kaydı ile varlığını muhafaza etmekten sorumludur. Robotlar artık gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmişlerdir. İnsanların robotlara olan güveni tamdır. Fakat robotlar bu güveni hak ediyorlar mı? Bir robot ile bir insanı ayıran temel özellik nedir? Bir robot insan gibi hissedebilir mi? Sevgiyle Kalın, Evde Kalın, Hayal Edin... Jacko.....
Комментарии