top of page

Günün Yazarı - Ayn Rand

  • Yazarın fotoğrafı: Jacko NAMET
    Jacko NAMET
  • 3 May 2020
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 3 Haz 2020


Herkese Merhabalar, Bugün günlerden Pazar ama tüm günler aynı gibi. Neyse ki takvimler varda günleri şaşırmıyoruz. Bugün tanıtacağım yazarın tek kitabını okudum ikinci kitabını okumaya henüz cesaretimi toplayamadım ama okuma listemin başında. Tanıtacağım yazar Ayn Rand, kitap ise Hayatın Kaynağı. Ayn Rand (2 Şubat 1905 – 6 Mart 1982, ilk adı Alisa Zinovyevna Rosenbaum), kurduğu objektivizm felsefesi ve yazdığı Yaşamak İstiyorum (We the Living), Ben (Anthem), Hayatın Kaynağı (The Fountainhead) ve Atlas Silkindi (Atlas Shrugged) kitapları ve objektivizm felsefesiyle tanınan düşünür-yazar. "Benim felsefem, özünde, hayattaki ahlaki amacı kendi mutluluğu olan, varlığının yegane amacı ve en yüce eseri olarak yaratıcı üretkenliğini gören kahramansı bir varlık, bir insan konseptidir." diyor kendi felsefesi için Ayn Rand. Daha detaylı bilgiye https://tr.wikipedia.org/wiki/Ayn_Rand linkinden ulaşabilirsiniz. Gelelim bu müthiş kitaba. Öncelikle benim kitaba nasıl başladığımı anlatmam lazım. Değer verdiğim bir arkadaşım sayesinde büyük bir meydan okumaydı bu kitaba başlamak benim için. 1.000 sayfaya yaklaşan kitap beni biraz korkutmuş ama dostumun tavsiyesini göz ardı etmeden okumaya başlamaya karar vermiştim. Ve bir anda bu kitap sayesinde, 1.000 sayfalık kitabı yanınızda taşımak büyük sorun, bir elektronik kitap okuyucu edinmiş ve bu sayede de keyfile okumuştum kitabı.  Kitap, okunması kolay olmayan ama içine sizi aldığında su gibi akıp hemencecik biten bir kitap. Bireyin tek başına bile olsa ne kadar kuvvetli olabildiğini daha güzel anlatabilecek bir yapıt olduğunu sanmıyorum. Yazarın kalemi çok kuvvetli, hiç bir detayı atlamadan okuyana tüm duygularını rahatça aktarıyor kitap içinde. Kitabın genel olarak anlatmaya çalıştığı  ; İnsanlık var olduğundan beri 2 tip insan vardır. Birincisi üreten insan tipi, ikincisi kullanan insan tipi. İnsanın yaşamak için hatta daha doğrusu hayatta kalabilmek için üretmesi gerekliliği kitabın temel felsefesini anlatıyor. Bir yandan da üreten kişilerin egoizmine değiniyor. Maalesef günümüzde halen üreten insan sayısı giderek azalmakta, kullanan insan sayısı ise giderek artmaktadır. Böyle olmasına rağmen üretenlere verilen değer halen yeterli değil. İnsanların anlaması gereken çok önemli bir konu bu, biri üretmezse biz kullanamayız, yani üretene saygı ve değer vermek çok önemli. Kitabın baş karakteri Howard Roark'ın şu repliği onun nasıl bir karakter olduğunu çok iyi anlatır, "Müşterilerim olsun diye bina yapmak niyetinde değilim. Bina yapabilmek için müşterilerimin olmasını istiyorum". İşte Roark'ın üretimden anladığı aslında sadece kendisi için üretmektir. Bu çok yoğun bir şekilde tüm kitap boyunca irdelenmekte ve okuyanı da bu sayede kitaba bağlamakta olan bir felsefe.  Bu kitabı okurken sanırım iki şeye dikkat etmek gerekiyor. Birincisi yaratılan karakterlerin gerçeklik payı. Çünkü hemen hemen tüm karakterler ütopik. Ya fazla mükemmel, ya fazla kötü. Gerçek hayatta onların eylemlerini tekrarlamak hayal kırıklığı yaratabilir.  Diğer husus ise felsefik ve politik göndermeler. Kitap, daha doğrusu kitaplar size düşünce empoze edemez. Size sadece bakış açısı kazandırırlar. Onu muhakkak mantık süzgecinden geçirmeniz gerekir.  Bu kitabın hayatı sorgulamakta herkese yardımcı olacağını söylemek çok abartı olmaz. Azıcık kendinizi vererek okursanız bu kitabı, hayata bakışınızı sorgulayıp kendinize doğru soruları sorabileceğinizi düşünüyorum.  Köleleştirilmiş insanın bugünkü durumuna yapılmış bir eleştiridir bu kitap, üretmeyen, üretene saygı duymayan ama para ile her şeyin sahibi olabileceğini düşünen bu zihniyet karşısına dikilen bir anıttır bu kitap, çevrenizdeki tüm insalardan önce kendinizi dinlemenizi söyleyen bir dost gibidir bu kitap. Bu kitabı okuyun demek biraz yetersiz kalıyor, bence bu kitabı mutlaka okumalısınız. Buraya taşımak istediğim çok diyalog ve paragraf vardı ama tamamını yansıtmam mümkün değil, bu sebepten beni en çok etkilediğini düşündüğüm 1-2 alıntıyı eklemek istiyorum sadece. "Hile yapan, yalan söyleyen, ama görünüşte saygınmış gibi davranan adam. O aslında kendisinin namussuz olduğunu biliyor, ama başkaları onu namuslu sandığı için, çevreden bir saygı topluyor, oradan kendine elden düşme bir öz saygı çıkarıyor." Şu paragrafı çevremizdeki pek çok kişiye uyarlamak mümkün değil mi sizce de? Peki neden böyle, insanın yaptığı yanlışı kendisi bilmesi yetmez mi? Diğer insanlar bilmeyince namuslu mu oluruz? "Bu doğru mu?" diye sormuyorlar. "Başkaları bunu doğru buluyor mu?" diye soruyorlar." Bu satırın altını çizmişim yanında 10 tane yıldız koymuşum. Birey olmanın birinci kuralı adeta. Kendi doğrunuz olması lazım bu hayatta, hem de ne pahasına olursa olsun. Ayn Rand'ın bu kitabı bizi uç noktalara götürüp bu fikre alışmamızı sağlamaya çalışıyor sadece.  Hayatın Kaynağı, toplumculuğa karşı bireyciliği savunup sanatın, yaratıcılığın, önce birey olmayı benimsemiş kişilerin elinde yüceldiğini, kendini gösterebildiğini savunan bir roman, Howard Roark, toplumun kendisinden beklediği hiçbir şeyi yapmak istemiyor, mimarlık diplomasına bile mimarlık yapmak için ihtiyaç duymayacağını düşünüyor, mimarlık onun için bir tutku. Buna rağmen Peter Keating ise, tamamen toplumun ondan beklediği işi yapıyor, toplumun ondan beklediği kişiyle evleniyor, toplumun istediği binalar tasarlıyor. Howard Roark, egoizmi bile oldukça samimi ve doğal gösterebilen bir karakter, bir dostu ona amma da kibirli olduğunu söylediği zaman "Kendimi başkalarının gözünden görmeye çalışmıyorum, ben, ne olduğumu biliyorum, siz buna kibirli diyor olmalısınız," diye yanıtlıyor, kendini bulmuş bir bireyin, kendini tanıyan bir bireyin, normal şartlar altında itici olması gereken hareketleri bile etrafına çok ciddi mesajlar vererek bu garip karaktere sempati duymamızı sağlıyor.  Aslında daha yazacak o kadar çok şey var ki bu kitap ile ilgili. Burada kesip hepinizi bu kitabı okumaya bir kez daha davet ederek yazıyı sonlandırmak en doğrusu. Sevgiyle Kalın, Evde Kalın, Birey Olun... Jacko


Comments


©2020, Korona Günlükleri tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page